. Aşk ne demektir ? "Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi, sevda, amor II"Kelime Kökeni Arapça"Gönlüm düştü bu sevdaya \/ Gel gör beni aşk neyledi" Yunus Emre Kelime Anlamı Kaynağı AŞK kelimesinin benzerleri 3 tane AŞK kelimesine benzeyen kelimeler; Ark, Ask, Aşı AŞK harfleriyle kelimeler 5 taneA Ş K harflerinden oluşan kelimeler3 harfli kelimeler3 adetAŞK, KAŞ, ŞAK 2 harfli kelimeler2 adetAK, AŞ AŞK kelimesinin analiziAŞK kelimesinde 1 tane sesli, 2 tane sessiz ve 3 farklı harf A,Ş,K vardır. AŞK kelimesi A ile başlayan K ile biten 3 harfli kelimedir. Diğer A ile başlayan K ile biten 3 kelimeler için bu kelime sesli harf ile başlayıp sessiz harf ile bitiyor. Kelimeler arşivi içinde; başında "aşk" olan, toplam 18 adet kelime bulunmaktadır. aşk ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda sonu aşk ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde aşk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da kelimelerin anlamlarıAŞKAşk hakkında çok fazla tanımlama yapılmıştır. Burada hepsinden bahsedersek, sayfalar dolusu metinler yazmamız gerekir. O yüzden, bu sayfada, diğer sayfalardaki tanımlamalardan farklı olarak, sadece aşk ve aşka benzer kelimelerin tanımını vererek, esas anlamını size bırakıyoruz. AŞKILLANMAKBulgur bozulmak. AŞKARŞekil, eşkal, nişan Şu adamın aşkarına bak. Hayvanların başındaki beyazlık. Saçının ön kısmı dökülmüş kimse. Çil. Yüz, çehre. Sarı saçlı adam. Kiri çıkarılamıyan beyaz çamaşırların donuk rengi. Boyaların, çokça sarı boyanın açık rengine verilen ad. Renk. Ilık su. Küllü su. Kök boya ile boyanmadan önce, ipliklerin çabuk solmaması için yapılan kimyasal işlem ve bu işlemde kullanılan sıvı. Gübre ve kül gibi maddelerde bulunan tesir hassası Islanmış gübrenin aşkarı fazla olur. Kir. Edepsiz kadın. İri taneli, sert kabuklu, çok tatlı bir çeşit üzüm. Renk, boya. Aklı karalı. AŞKINAYBenzerlerinden üstün olan. AŞKILIKBir çeşit anahtar. Yufka böreği gibi, bazan kuru bazan da yağlanarak yenen bir çeşit yemek. AŞKINBelli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş. Benzerlerinden üstün. Çok, fazla. AŞKALEErzurum iline bağlı ilçelerden biri. AŞKANAMutfak. Büyükçe oda. Kazan. Tandırlık. AŞKARBEYLİHatay şehri, İskenderun ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. AŞKIM"Benim aşkım, sevdiğim insan, sevgilim" anlamında kullanılan bir isim". AŞKARLAMAKKuru sebzeyi küllü su ile haşlamak. Yemeği baharatla terbiye etmek. Derileri tanenli bitkilerle terbiye etmek. Yün, ya da pamuğu, boyamadan önce, kimyasal işlemden geçirmek. AŞKINCIAşkıncılık yanlısı olan. AŞKMERDİVENİEğrelti otu. AŞKARLANMAKKir tutmak. İçerlemek, sıkılmak. AŞKINCILIKBirey ve evrenseli birleştirmeye çalışan ahlaki nitelikli Amerikan felsefesi. AŞKARSIZYüzsüz, biçimsiz, sevimsiz, çirkin. Nişansız, AŞK bulunan kelimelerBu bölümde tanımı içerisinde AŞK geçen kelimeler listesi içinde bırakmak, birini şaşırıp bir şey yapamaz duruma kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kimse. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyuran ve yayan kimse. Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten içinde kalmak, şaşırıp bir şey yapamaz maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek. Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak. Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak. Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak. Boya birbirine karışmak. Art arda ve toplu olarak gitmek. Karışmak, katılmak. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek. Zaman çabuk geçmek. Sürüp işi. Su buharının ve başka gazların yerden havaya doğru çıkışı, yağış yabancılar, acı duruma gelmek, acılaşmak. Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek. Merhamet etmek. Acılı, ağrılı başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes Vultur monachus. İhtiyar. Çıkarı için başkalarını aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk. Bir yerde toplanan doğa olaylarının sebep olduğu yıkım. Çok kötü. Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın. işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek. Alıntılamak. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak. Tür değişikliği yapmak. Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek. Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak. Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak. Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek. İletmek, işi. Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması. Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer. Alıntı. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Bir taşıttan başka bir taşıta geçme. Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme. Para aktarımı. Arıları bir kovandan ötekine yadırganacak bir duruma görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse. Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, dağınık, ne yapacağını düşürerek durumu. Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, deniz teknesinin başka bir tekneye, bir iskeleye veya bir rıhtıma yanını vererek yanaşması.

ş ile başlayan aşk kelimeleri